Rosa Baglanova adına “Qazaqconcert” Devlet Konser Organizasyonu’nun oda salonunda Maksat Medeubek’in “Qobyz Soul” isimli kişisel konseri düzenlendi.
Dinleyiciler, kopuzın büyülü dünyasına yolculuk yaparak onun kronolojik gelişim sürecine tanıklık etme fırsatı buldu. Maksat Medeubek’e göre, konser programı eski kopuz ile modern kopuz arasında bir köprü olarak tasarlanmıştı.
“Halka, ‘günümüzde kopuz hangi seviyede?’, ‘kopuzla neler çalınabilir?’ gibi soruların cevaplarını sunmak istedim. Kimileri kopuzın sadece geleneksel eserler için uygun olduğunu düşünürken, kimileri ise bu enstrümanı artık sadece cover performanslarında duyuyor. Bu yüzden repertuarı olabildiğince zenginleştirmeye çalıştım. Konuklar, eski halk ezgilerini, akademik müziği, modern yerli bestecilerin eserlerini ve yabancı eserleri dinleyerek, bunların hepsinin kopuz ile icra edilebileceğini görsün istedim,” diye açıkladı Maksat Medeubek.
Konser aynı zamanda çeşitli sanatsal iş birlikleriyle de hafızalarda yer etti. Gecede Maksat Medeubek’in sanat çevresindeki dostları Adilet Salykbay, Tolkynhan Samgar, TURAN grubunun üyeleri – Bauırcan Bekmukhanbet, Ercigit Aliev, Cantu Dadabaev, Gulder grubunun üyesi Akerke Batyrbek, Kazak Devlet Senfoni Orkestrası'nın yaylı çalgılar dörtlüsü ve diğer sanatçılar sahne aldı.
Konserin özel repertuarı, geceye katılan izleyicileri hayrete düşürdü. İzleyicilerden biri olan Janar, etkileyici deneyimini şu sözlerle anlattı:
“Kopuzı çok seviyorum. Ancak onun bugün olduğu gibi farklı enstrümanlarla bu denli uyum sağlayabileceğini bilmiyordum. Daha önce kopuz sesinin gitar, piyano ve hatta akordeonla uyumlu olabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Buna gerçekten çok şaşırdım ve hayran kaldım. Anlayacağınız üzere, bu akşam benim için çok etkileyiciydi ve bir solukta geçti. Bu yüzden organizasyon ekibine, müzisyenlere ve koreograflara teşekkürlerimi sunuyorum,” dedi Janar.
Janar’ı konsere getiren arkadaşı Naila’ydı. Sanatsal etkinliklere sıkça katılsa da, o da bu tarz bir konsere ilk kez katıldığını belirtti.
“Dürüst olmak gerekirse, konser repertuarı beni çok şaşırttı. Hem Kazak eserleri hem de yabancı besteler vardı. Geleneksel enstrümanlarımızın bu kadar zengin bir sese sahip olduğunu bir kez daha fark ettim. Gerçekten de Maksat Bey’in dediği gibi, kopuzın içinde bambaşka bir sır yatıyor. Bence bu konsere gelen herkes o sırrı derinden hissederek kendi adına bir şeyler keşfetti,” diye ekledi Naila.

















